Bizimkiler yoldalar, geliyorlar. Giderlerken dört gün çok uzun bir süreymiş gibi geliyordu. Şimdiyse ne çabuk geçtiğine şaşıyorum. Yalnız takılmanın tadını fena aldım ama. Arada bir yolunu bulup babayla oğulu yollamalı yeniden ;)
Aslında pek de yalnız kaldım sayılmaz, onlar gitti, ertesi gün kardeşim geldi Maraş'a. Çoğunlukla annemlerdeydim o yüzden. Sadece akşamları eve geliyordum. Gerçi onlar gitme, burda yat diye bayağı ısrar ettiler ama, yok dedim, yalnızlığımın da tadını çıkarmam gerek.
Bugün sabah üniversite sınavındaydım. Öğleden sonra da annemlerin başka planları olunca evde kaldım. Bir işim de yok, bari film izleyeyim dedim. Ne izlesem diye aranırken aklıma yıllardan beri hep övgüsünü duyduğum ama bir türlü izlemeye fırsat bulamadığım bir film geldi: Kramer Kramer'e Karşı. Ne iyi etmişim de izlemişim. Nasıl güzel filmmiş. Nasıl bir oyunculuktur Dustin Hoffman'la Meryl Streep'inki? Su gibi oynuyorlar, başka bir tarifi yok bence, su gibi. Öykü çok dokunaklı, şöyle diyeyim, ağlamak garanti. Ama o his kesinlikle duygu sömürüsü yapılmadan oluşturulmuş. Başka birileri çekse bu filmi, başka birileri oynasa, bizdeki Sezercik filmlerine rahatlıkla bağlayabilirdi. O yüzden iyi ki bu filmi doğru kişi yönetmiş, doğru kişiler oynamış. Ve kesinlikle 5 Oscar ödülünü hakkıyla kazanmış.
Filmin konusundan tabii ki bahsetmeyeceğim. Sadece demek istiyorum ki, eğer bu satırları okuyanların içinde, benim gibi çok çok geç kalmış, hala bu filmi izlememiş olan varsa, hiç gecikmesin izlesin. İyi film. Gerçekten iyi film. Yok ya az oldu, harika film.