13 Temmuz 2012 Cuma

Ole!

Bugün böyle ...
Yarınsa İspanya'dayım
İnşallah diyelim,anneyi kızdırmayalım :)

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Alışveriş ve huzur


Temmuz ajandam dolu. 7 Temmuz'da kardeşimin düğünü, 14 Temmuz'da Bülent'le başbaşa çıkacağımız tatil var. Güzel günler olacak inşallah. Ve de özel günler. Özel günler için ne yapmak lazım peki? Tabii ki bolca alışveriş. Düğün için özel kıyafet -eh görümce oluyoruz hayatımızda ilk kez- kıyafete göre ayakkabı, çanta, takı, şu, bu. O şunun altına oldu mu, bu onun üstüne oldu mu, tarz sahibi mi, abartılı mı duruyor, eyvah saçım nasıl olacak, annenin kıyafetine fikir ver, kuzenin ayakkabısına akıl ver . . . Bitti mi? Hayır tabii ki. Ya tatilde ne giyeceğim? Rahat olmalı,şık olmalı,ütü istememeli, o üst bu alta uymalı, şu çanta şu kombine gitmeli . . . Bunun için ne yapmalı? Yihhuuu, alışverişe çıkmalı. Alınması gereken ne çok ihtiyaç(!) var. Ara, ara, ara . . . Buldun mu? Eh işte, çoğunu. Tabii ki bitmedi ama daha zaman var. Zaman var da huzur var mı? Bilmem. Almazsam asla olmazmış gibi gelenleri aldıkça neden bir huzur yok? Neden bir sonrakini de alırsam ancak rahatlayabilecekmişim duygusu? Bu arada mütemadiyen boşalan cüzdanın açtığı vicdan azabı da cabası. 

Bugünkü alışveriş turundan eve dönünce hiç adetim olmadığı halde yorgunluktan gündüz vakti 1,5 saat uyuyup ancak kendime gelebilmemin neticesinde bu işte bir terslik olduğu duygusu iyice belirmeye başladı içimde. Biliyordum ve tekrar bildim ki benim aradığım huzur, mutluluk bunlarda değil. Hilal'in ve onun gibilerinin yazdıklarında. Ne diyordu Rad Suresi 28. ayet, "Kalpler ancak Allah'ı zikretmekle mutmain olur". Eh Özlem, zaten kalbin de nerdeyse dile gelip söylemiyor mu ne istediğini? Sen biliyorsun.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails