En son nerde kalmıştık?Hmm,blogla daha çok ilgileneceğim demiştim değil mi?Tutamadım ama sözümü.Gelip şu bilgisayarın başına oturmak günlük yapılacaklar listemde en sona kalıyor çünkü ve ben genellikle ilk maddelerin peşinde koşturmaktan sonda kalanlara hiç fırsat bulamadan gün bitiveriyor.Şöyle bir düşünüyorum da ne çok şey yapmam lazım.Bin parçaya bölünmüş gibi hissediyorum bazen kendimi.Tamam bin gerçek sayı değil,abarttım.Ama dur bakalım,madde madde yazayım da gerçek sayı kaçmış bulayım.
1) Öncelikle iyi bir kul olmam gerek Allah'a.Sadece "temiz kalpli" olmakla yetinmeyip namazları kılmak,Kur'an okumak,her gün olmasa da en azından Cuma geceleri Yasin gibi bir kaç sure okumak...
2) Annelik var sırada.Deniz'in yemeği,temizliği gibi temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra bir de onunla kaliteli zaman geçirmem,hiç bitmeyen oyun oynama isteğine karşılık vermem,değişik aktivitelerle ufkunu açmam,gece ellibin kez kalkıp üstünü açtı mı diye bakmam gerek.7 gün 24 saat kesintisiz göreve hazır ve nazır olmam gerek.
3) Eş rolünü unutmamak lazım.Mühim çünkü.Aradaki ilişkiyi canlı tutmak için neşeli,ilgili,sevgi dolu,sabırlı olmalıyım.Orda burda beni sıkan,yoran şeyleri eşime yansıtıp gereksiz yere huzur bozmamalıyım.Huzur,evdeki huzur,hiç bir şeyle değişilmeyecek kadar kıymetli.
4) İş hayatı var bir de.Çalışmalıyım,para kazanmalıyım ki kendi ayaklarım üzerinde durabileyim.Önemli bir konu bence.Ama çalışırken can sıkan şeyler yok değil.Mesleğim öğretmenlik ama yapmam gereken iş sadece öğrencilerime matematik öğretmek değil ne yazık ki.Okulda sayısız evrağı doldurmak,öğrencilere doldurtmak,onu şu tarihte,bunu bu tarihte teslim etmek,anlamsız bir sürü toplantılara katılmak,saatlerini boş yere harcamak da yapılacak işler arasında.Burdan Milli Eğitim'e sesleniyorum.(Kesin beni takip ediyorlardır :p) Lütfen rehberlik çalışmaları için rehberlik öğretmenlerini kullanın.Onlara bilgisayarlı,öğrencilerden tecrit edilmiş bir oda ve tam ücret verip onların uzmanlık alanına giren tüm işleri de sınıf rehber öğretmeni adı altında bize yaptırmayın.Bırakın matematik anlatayım ben yahu.Ne anlarım özgüvenin,sorumluğun,bilmemneyin nasıl aşılanacağından.
5) Evlatlık hali var bir de tabii.Annen,kayınvaliden ne kadar halini anlasalar da yine de arada senden ilgi beklerler.Haksız da değiller.Düşünüyorum da Deniz büyüdüğünde benle aynı şehirde yaşadığı halde haftalarca yanıma uğramasa ne kadar kırılırım.Daha şimdiden kırıldım bile bak :)
6) Bu kadar şeyin yanında koskoca bir ev var beni bekleyen.Nerde okumuştum hatırlamıyorum,ev canlı bir organizma,diye.Ne kadar doğru bir cümle.Sen daha bulaşıkları toplarken çamaşırlar dağ gibi yığılıyor.Çamaşırları hallettim derken koskoca bir ütülenecekler yığını çıkıyor karşına.Ütüden elini çekerken bakıyorsun mutfak yine bulaşıkla dolmuş.Lavaboları temizledim,her gün nasıl oluyorsa bir çığ gibi çoğalan tozları aldım,ev ahalisinin dağıttıklarını topladım derken,Allah'ım bu çekmecenin içini kim bu hale getirdi feryatlarıyla çıldırma noktasına gelebilirsin.
7) Yeme içmeyi ayrı bir bölüm olarak inceliyoruz.Allah'tan her öğün benden yemek bekleyen bir kocam ve oğlum yok.Günde bir kez yemek pişiriyorum.Haftanın bir-iki günü de buzdolabı boşaltma operasyonu düzenlediğimizden haftada beş kez yemek yapıyorum diyebilirim.Ama o beşi de çeşit çeşit yapıyorum canım.Beş meş,yapmak benim sorumluluğumda mı değil mi?Önemli olan o.Bir de kek kokusu,kurabiye kokusu olmadan ev eksik oluyor düşüncesiyle haftada bir kaç kez de pasta börek işine giriyorum.Etti mi bir haftada saatler süren mutfak mesaisi.
8) En önemli kısmı unutuyordum.Bakımlı olmak!Çalışan bir kadın olarak,kocasına cadı gibi görünmek istemeyen bir kadın olarak her daim bakımlı olmak şart.Bu da ev işleri gibi bir kısır döngü değil mi Allah aşkına.Epilasyonu yaparsın,kaşlar çıkar,kaşları bitirirsin,manikür zamanı gelir,manikürü yaptırdım artık bakımlıyım dediğin an ayaklarının bir felakete dönüştüğünü fark edersin.Tabii bu arada tekrar epilasyon zamanı gelmiştir bile.Her gün saçını başını şekle sokma,hoş bir makyaj yapma,geri o makyajı temizleme,şık şık giyinip kuşanma ve bunlara harcadığın zaman,para,kafa kısmını saymıyorum bile.
9) Sosyal hayat da ilgi bekler.Aramaya fırsat bulamadığın arkadaşların sitem eder.Hatta bir süre sonra umudu kesip sitemden bile vazgeçerler.Sosyal bir varlık olduğuna göre zaten sen de ihtiyaç duyarsın birileriyle görüşmeye,gitmeye gelmeye.Ne kadar en kafanın aldığı insanlarla sınırlasan da bu paylaşımları yine de epeyce bir zaman ve enerji gerktirdiği muhakkak.
10) Kişisel zevkler var bir de.Yapmayınca eksik hissedilen.En basitinden kitap okumak istersin.Rahat rahat ama.Sınırlı üç beş dakikada okuduğun bölük pörçük bir kaç paragraf tatmin etmez.Şöyle tadına vara vara okumak istersin.Güzel filmler izlemek istersin.Belki yeni hobiler vardır uğraşmak istediğin.Bir gün bir boş zamanım olursa diye hep ertelersin.En olmazsa olmaz kısım burasıdır belki de.Kendi ruhunu tatmin etmeli,kendini mutlu hissetmelisin ki etrafına mutluluk verebilesin.
11) Ah işte bir de blog var.Kaldı mı garibim en son sırada.Gel önceki 10 maddeyi bitir de üstüne bir de yaz,oku,yorum bırak,keşfet.Nerdeee...
Yazmaya başlarken önce ben diliyle başlayıp sonra genellemişim baktım da.Herkes aşağı yukarı aynı hallerdedir diye belki...Bu kadar şeyin altından kalkmak her babayiğidin harcı değil.Ben de kalkamıyorum zaten.Hepsinin bir tarafı eksik,bir tarafı gedik.Dışardan bakıldığında çok sakin görünürüm ben.Süpersonik kadın olamam ya derim."Adım Hıdır,elimden gelen budur" tavrım vardır.Bakmayın o halime benim,aslında mükemmeliyetçiyimdir.O eksikler,gedikler var ya,hepsi ızdıraptır benim için.