29 Kasım 2009 Pazar

TEMBELLER TEKKESİ

İtiraf ediyorum,bugünlerde çoook tembelim.Tamam,kabul ediyorum,hiç bir zaman öyle cevvalların şahı durumum olmadı ama bu hallerime artık kendim bile tahammül edemiyorum.Canım hiç ama hiç bir şey yapmak istemiyor.Günü minimum kımıldamayla bitirmek için tüm çabam.En sıradan işler bile bu bünyeye çok fazla geliyor.Tuvalete gitmeye bile üşeniyor ve olabildiğince erteliyorum diyeyim,artık gerisini anla.Off,çok sıkıldım kendi kendimden ama değiştiremiyorum da.Geçen hafta boyunca hastalık bahanesiyle sürekli yatınca tamamen bu duruma adapte oldum ve geri dönemiyorum sanırım artık.İyi de bir sürü iş beni bekler,ertele ertele nereye kadar..Az önce KİTAPYURDU'na da baktım,"tembellikten kurtulma yolları" tarzında bir şey bulur muyum diye,yok ne yazık ki.Neyse,dur bakalım,tatil bitip koşturma başlayınca normale dönerim belki.

NEŞELİ HAYAT






Dün gece Deniz'i babaanneye emanet ettiğimiz gibi doğru Neşeli Hayat'a.Çok güzeldi,içime dokundu.Filmden kaç saat sonra hala kalbimin üzerine oturan yumru gitmemişti.Komedi izlemek için salonu dolduran pek çok kişinin hevesleri kursaklarında kaldı belki ama gerçek hayatı bu kadar doğal biçimde anlattığı için Yılmaz Erdoğan'a bir teşekkür borçlular bence.Hepimizin çevresinde ne çok Rıza var aslında,onları bulup da ufak bir yardım eli uzatabilsek asıl insanlığı o zaman yapmış olmaz mıyız?

24 Kasım 2009 Salı

VEDA


Hasta olmanın en güzel yanı nedir?
Evet bildiniz,hiç bir vicdan azabı duymadan saatlerce battaniyenin altında kıvrılıp kitap okumak.
İşte ben de öksürükler,hapşırıklar arasında bir günde Veda'yı okuyup bitirdim.Zaten bir kere başlayınca elden bırakılamayacak kitaplardan.Kitap,roman olarak gayet akıcı,bahsettiği tarihi dönem açısındansa etkileyici,hüzünlendirici,düşündürücü..
Kitabın son sayfasını gözyaşları içinde kapattığımdan beri daha çok tarih okumalıyım diyorum kendi kendime.

22 Kasım 2009 Pazar

HASTAYIM,HASTASIN,HASTA

Cuma gecesini acilde,Cumartesi ve Pazar'ı da yatakta geçirdim.Yarın tekrar ciddi bir doktora gideceğim.Yıllardır ilk kez bu kadar kötü hastalandım.Tek avuntum Deniz'in hastalığının yavaş yavaş geçiyor olması.

20 Kasım 2009 Cuma

YÜKSEK ATEŞ VE YANSIMALARI


Bebeğim hasta,dünden beri ateş,öksürük ne ararsan var.Her tarafta domuz gribi paniği varken insan iki kat tedirgin oluyor,Allah korusun.Ancak bu durum Deniz'in oyun oynamasına asla engel olamıyor tabii.Onun için her ahval ve şeraitte aksatılmayacak görev,oyun.Dün okula da gitmedi(haftalarca gitmeyeceğim diye ağlayan çocuk,dün de gideceğim diye ağladı),tüm birikmiş enerjisini(o kadar ateşle nasıl birikiyorsa) başta annane olmak üzere hepimiz üzerinde son zerresine kadar tüketmeyi başardı.Bugün de gitmeyecek okula,dur bakalım bugün nasıl bitecek?

19 Kasım 2009 Perşembe

MOR



İnci Aral'ın Mor'unu okuyorum bugünlerde.Çok önceden Ölü Erkek Kuşlar'ı okumuştum.
Nedense ondan hafızamda pek hoş izlenimler kalmamış.Tabii bunun sorumlusu sadece kitap değil,belki o kitaba yaşımın uygun olmamasıdır.Mor'u da bu önyargıyla aldım elime.Ama ilk 100 sayfadan sonra fikrim değişti.Çok güzel bir Türkçe'yle,ilgiyi muhafaza edecek şekilde yazılmış.


Haşiye : Kitapyurdu'nda Mor'a yorum yapan biri kitabın sonunu da yazmış.Yorum öyle mi yapılır arkadaşım ya,bravo diyorum sana.Senin yorumunu okuduğumdan beri kitabı okuyamaz oldum.

17 Kasım 2009 Salı

KRİZANTEM



Kenar mahallelerdeki okullarda çalışırken Kasım aylarında kollarımız,masalarımız öğrencilerin, evlerinin bahçelerinden koparıp getirdiği kasımpatılarla dolup taşardı.Bu sene ne yazık ki,Kasım geldi geçiyor,hala tek bir kasımpatı göremedim.Özlemişim..

GECE




Bunlar da gece halleri.Uykudan önce cilvelenme zamanları ve masal saati.Deniz tam bir kitap delisi.Her akşam uyku saatinden bir kaç saat evvel başlar pazarlıklarımız:
_Anne bugün kaç masal okuyacaksın?
_Bir tane.
_İki tane okuyalım mı?
_Tamam olur.
_O zaman üç tane okuyalım tamam mı?
_Peki.
_Dört tane olsa olur mu?
_Abartma Deniz!

GÜNDÜZ



Bunlar Deniz'in gündüz halleri.Nerde muzır iş var kendisi orda."Anneciğim sana yardım etmek için yapıyorum" deyince gel de izin verme.

16 Kasım 2009 Pazartesi

DENİZ'E


Oğlum için oğluma bir hatıra olsun diye başlıyorum.Sırf onun için yazıyorum.Sadece kendini değil,annesini,babasını,ailesini,belki de zor hatırlayacağı zamanları,yaşamını da okusun ilerde istiyorum.Aslında bizden bahsetmek istiyorum..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails