Yıllardır annemlerde bir bilgisayar var. Bu bilgisayarı babam sadece kırk yılda bir yazı yazmak için kullanırken annemin toz almak dışında kendisiyle bir münasebeti olmamıştı. Bir de kardeşim her tatile geldiğinde bilgisayara internet bağlantısı çekilir, o gittiğinde geri kaldırılırdı. Bu sene durmadan bağla çıkar, ne uğraşacağız, kalsın internet dediler.
Bir gün annem, "Evde çok sıkılıyorum, tv.de de izleyecek bir şey yok, şu internetin başına oturup saatlerce kalkmıyorsunuz, ilginç bir şeyler var orda herhalde, bana da öğret de ben de bakayım." dedi. Böylece annem google olayına ilk adımı atmış oldu. İşte neyi merak ediyorsan buraya yazacaksın, çıkan sonuçları açıp okuyabilirsin falan dedik,gösterdik. Fakat google annemi bir süre sonra kesmez oldu,haklı da tabii. Neyi merak edip arayacak ki sürekli?
O zaman "Gel sana bir facebook hesabı açalım, böylece en azından oğullarının ne yaptığını görür, onlarla iletişim kurabilirsin." dedim. Önce bir e-mail hesabı, ardından bir face hesabı açtım onun adına. Gösterdim nasıl arkadaşlık talebinde bulunacağını, arkadaşlarının yazdıklarını nasıl okuyacağını. Ama bir süre sonra bu da anneme yetmez oldu. "Herkes bir sürü şeyler yazıyor, fotoğraflar koyuyor, bana da göster, ben de yapayım." dedi. "Tamam" dedim,oturduk başına bilgisayarın. Yalnız öğrencimin bu konuda temeli sıfır. Ben uzun uzun anlattım şunu şuraya kaydedeceksin, ordan da şuraya aktaracaksın falan filan diye, o da her adımı tek tek not aldı kağıtlara. Onun yazdıklarının uzunluğuna bakınca bize bu kadar basit gelen şeyler meğer ne karmaşık ve çokmuş diye hayrete düştüm.
Yavaş yavaş kaptı bu işi annem. Arada tıkanıp kaldığı zamanlar da oldu tabii. Bir kere bana telefon açıp, "Face'de bir resmin altında 'beğen' yazıp duruyordu, ısrarına dayanamadım beğendim, şimdi de sürekli 'beğenmekten vazgeç' yazıyor, ne yapacağımı şaşırdım." demesini asla unutamam herhalde :) Ama sonuçta ısrarlı bir azmin sayesinde annem şimdi sıkı takipçileri olan tam bir face kurdu. Öğrencimle gurur duyuyorum :)
Haşiye : Bu yaz, babam gözlerindeki rahatsızlıktan dolayı araba kullanamaz olunca tek çare annemin şoför koltuğuna oturması oldu. Daha önce direksiyona elini bile değdirmemişken, bu işin üstesinden gelip gelemeyeceğinden çok endişe duyarken ve üstelik arabaları nerdeyse antika statüsündeyken annem çok kısa sürede bu işi de başardı. Sanırım bu konuda da hocası olan kardeşimi gururlandırdı.
Çok iş var bu annemde benim, çok!
Ne güzel bayılırım böyle annelere, ayak uydurmak lazım zamana...
YanıtlaSilSevgiler :)
maşallah annene maşallah ne güzel valla onun adına o kadar sevindim ki kimbilir o nasıl sevinmiştir.
YanıtlaSilCanım benim hep böyle gülsün insallah yüzü(müz):)) şu Face işini bilemem de araba işine anacigim da el atsa hiç fena olmaz hani...selamlar ve sevgiler (imza:çezen;))
YanıtlaSilsüper annelerden biri beğen beğenmekten vazgeç süpermiş :)
YanıtlaSilellerinden öpüyorum
Anneni çok takdir ettim bravo gerçekten süper.
YanıtlaSilbu arada "Face'de bir resmin altında 'beğen' yazıp duruyordu, ısrarına dayanamadım beğendim, şimdi de sürekli 'beğenmekten vazgeç' yazıyor, ne yapacağımı şaşırdım diye sormasına bayıldım baya güldüm
Özlemcim, annemden böyle atraksiyonlar beklemezdim aslında. Kendi halinde yaşayıp gidiyordu. Ama şöyle uzaktan bakınca hakikaten gurur duyuyorum. Kendisinden hiç beklenmedik şeyler yapması gururun en önemli faktörü sanırım :)
YanıtlaSilSezobigo, insanın kendine kattığı yeni şeyler hep mutlu etmez mi zaten?
YanıtlaSilMinecim, o "beğen" meselesini ilk duyduğumda nasıl güldüm. Gerçi aklıma geldikçe hala gülüyorum ya :)
YanıtlaSilSezencim, amin canım, inşallah. Teyzem de şoförlük işine el atmaya gayet kararlı görünüyordu son konuştuğumuzda. Çok tutmayın da İstanbul'da, çabucak gelsin başlasın. Haftalarca orda kalmasına sülalecek çok bozuluyoruz haberin olsun :)
YanıtlaSilHayat paylaştıkça, hoşgeldin :)
YanıtlaSilAnnem adına güzel sözlerine teşekkürler. "Beğen" konusu müthiş bence de :)