24 Aralık 2010 Cuma

Cuma gecesi muhasebesi


Koca bir haftayı bitirdik.Bülent evde yok.Deniz ilaçların etkisiyle çizgi film izlerken koltukta uyuyakalmış.Severim böyle kendi başıma kalabildiğim zamanları aslında ama bugün öyle hissetmiyorum nedense.Sıkılıyorum.

Hala pek bir değişiklik yok Deniz'in durumunda.Bağırsak enfeksiyonu vardı zaten.Ateşliyken çocuğu serin tutacağız diye bir de soğuk algınlığı ekledik üstüne.Burun tamamen tıkalı.Horultular aldı başını gidiyor.

Yarın gece yine pansiyonda nöbetçiyim.Sevgili MEB geçen haftadan beri Blogger'ı yasakladığından pansiyondaki bilgisayardan bloga giremiyorum artık.Halbuki orda doğru düzgün uyuyamadığımdan geceleri bol bol vaktim oluyordu,evde hiç olmadığı kadar.Sevdiğim blogları rahat rahat,uzun uzun okuyabiliyordum.



Bir duygusalım ki bu günlerde sorma.Deniz'e masal okurken kitaptaki çocukla köpeğinin vedalaşma anını anlatan sayfadaki resmi gördüğümde sesim titremeye başlıyor.Geri kavuştuklarında gözyaşlarıma engel olamaz oluyorum artık.Kendi okuduğum kitapta olur olmaz her şeye ağlıyorum zaten.Bülent garipsemez oldu artık kitap okurkenki bu hallerimi.Okulda çocukların özel problemlerini işaretlemeleri için verilmiş formda "zaman zaman ailemden dayak yiyorum","kendimden nefret ediyorum" gibi maddeleri işaretleyenleri gördüğümde öğrencilere çaktırmadan gözlerimi silmeye çalışıyorum.Hele bir tanesi kağıdın sonuna "lütfen bana yardım edin" yazmış ki şimdi yazarken bile burnum sızlamaya başladı.Bir de Arthur var tabii.Çok seviyorum ben o çizgi filmi.İzleyenler bilir,ağlayacak bir şey var mı Arthur'da?Ama gel bir de bana sor.Sulugözün teki oldum çıktım.Hele bir de güzel bir müzik olsun fonda...




Okuldaki bir kaç öğrenci face'de okulun dedikodu sayfasını açmışlar.Öğretmenler hakkında da epey bir atıp tutmuşlar.Bugün son derste idare durumu farkedince okulda fırtınalar koptu.Eve gelir gelmez açtım baktım ne yazmışlar diye.Benim için kötü bir şey yazmamışlar ya da ben bulamadım.Sadece bir yerde okuldaki matematikçilerin içinde en iyisi Özlem demişler.Evet,böyle,sadece isim var,Özlem Hoca falan yok.Yine de sevinsem mi?En iyiymişim ya hani :)

Ah,nerdeyse unutuyordum.Deniz'in sallanan ikinci dişi de çıktı bugün.Hem de bu sefer kendi çıkardı.Yastığının altına koyduk.Heyecanla periyi bekliyoruz şimdi :)

Böyle işte.Haftadan geriye kalanlar...


4 yorum:

  1. Özlemim çocukların ikisi de hasta.. biri yatıyor öbürü kalkıyor ve sonra öbürü tekrar kalkıyor.. Dün gecemiz de muhteşemdi.. Neyse şikayet eettim ettim komando diye komandoluktan da terfi aldım dün gece böylece ödül olarak:) Deniz'e de geçmiş olsun tekrar.. Ben de çok ağlağım arkadaşım.. her şeye ama her şeye ıslanıyor gözlerim, Selim alıştı artık.

    çocukların yazdıklarını okuyuna yüreğim burkuldu.. ne oluyor peki onlar yazınca, mesela yardım edin diyene ne yapabiliyorsunuz? Ne zor hayatlar var değil mi? insan utanıyor kendinden çok.

    Demek Özlem en iyisi ha.. zibidiler!

    YanıtlaSil
  2. Çok geçmiş olsun canım benim.Benim son günlerdeki perişanlığımın iki katını yaşıyorsun sen.Allah acil şifa versin.

    O kağıtları okulun rehberlik servisi doldurtturuyor Mümineciğim.Problemleri olanları belirleyip ilgilenmeye çalışıyorlar.Artık konunun detayları onların alanına girdiği için ne yaptıklarını tam bilmiyorum.Kendi adıma sadece sorunları olan öğrencilere daha şefkatli,ilgili davranmaya çalışıyorum.Öyle zor hayatlar var ki,gördükçe insan kendi haline binlerce kez şükretmesi gerektiğini anlıyor canım ya.

    YanıtlaSil
  3. Çok geçmiş olsun,umarım atlatır,rahatlar Deniz.

    YanıtlaSil


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails