12 Mart 2011 Cumartesi

Yakınlık veya uzaklık.Tüm mesele bu.



Dün benim için sadece bir sezgi olan müsebbib hakkında bugün uzun uzun düşündüm . Anladım ki O 'na ne kadar uzaksam o kadar huzursuzum . Ne kadar yakınsam , ne kadar O 'nunla konuşuyorsam , O 'na ne kadar yakarıyorsam o kadar huzurlu .

Bundan demek , hayatımın en kötü senesinin , üniversitenin son senesinin , şimdi düşündükçe hayatımın en güzel senesi olduğunu hissetmem . Her şey öyle zordu ki o günlerde zahiren . Okulu bitirip bitiremeyeceğim bir muamma , aileme karşı mahcubiyetim had safhada , ekonomik sıkıntılarım diz boyu . Ama öyle çok O 'na dua ediyor , öyle çok sığınıyordum ki , şimdi o günlerin ruhumda yansıması sadece huzur .

Keza geçen yılki "dört gün" , görünürde en acı çektiğim dört gün iken şimdi o günlerden aklımda kalan sadece ne kadar huzurlu günler olduğu  .Ki o dört günü ben sürekli dua ile geçirmiştim nerdeyse .

Tam tersine gerçekten zevk alacağımı , mutlu olacağımı , çok istediğimi düşündüğüm şeyler yaparken gerçekten mutlu olmadığımı farkediyorum aslında . Mesela iki gün boyunca internetten kitap siparişi vermek için uğraştım , sitedeki bir karmaşadan dolayı bir türlü yapamıyordum . İki gün boyunca kafayı buna taktım . Okuyacak hiç kitabım kalmadığı ve o kitapları almayı çok istediğim için siparişi mutlaka vermeliydim . Onları satın alınca çok mutlu olacaktım . Ve dün nihayet sipariş verebildim . E , n'oldu ? Hiç . Bir anlık bir sevinç ve bitti . Ben yine aynı benim .

O mutluluk geçti ya hemen yeni bir arayışa girdim . Kargodan kitaplarım gelinceye kadar ne okuyacağıma kafayı taktım bu kez . Bugün tüm şartları zorlayıp , soğukta , çocuğu yanımda sürükleyerek kitapçıya gittim . Dün geceden beri bunun hayalini kuruyor , ne zaman , nasıl giderimin planlarını yapıyordum . Hayattan alacağım tüm tatmin bu kitabı satın almama bağlıydı sanki . Sonunda aldım kitabı ve yine bitti . Nirvana'ya falan ulaşmadım . Dün geceki Özlem nasılsa bu geceki de aynı . Fark yok .

Kitap örneği basit geldiyse daha büyüğünü vereyim . Bir kaç hafta önce Bülent'le hayallerimizin tatilinin planlarını yaptık . Hatta hayallerimizin demeyeyim , bu kadarını hayal bile etmiyordum çünkü . Rezervasyonumuzu yaptırdık , parasını ödedik . Tamam yani bitti , yazın gideceğiz inşallah . Gerçekleşmeden önce sevinçten uçacağımı , bu kadar konuştuktan sonra olmazsa çok yıkılacağımı düşünüyordum . Gerçekleşti , tamam , tabii ki mutluyum ama sonuçta ben yine benim . Kalbim mutluluktan çatlamıyor . Yaşadığım huzurdan başım dönmüyor . Eskiden neler yapıyor , neler hissediyor , nelere üzülüyor , nelere kızıyorsam yine aynı .

Anlıyorum ki gerçekte başımıza gelenlerin aslı iyi ya da kötü değil . Bu sadece bizim nasıl yorumladığımıza bağlı . En arzulanan , Rahmeti Sonsuz olandan gelen bir hediye gibi düşünüldüğünde ancak gerçek bir sevinç uyandırıyor sinede . Veya en istenmeyenle karşılaşıldığında bunu Şefkati Sonsuz olana sığınma vesilesi edince ne gam kalıyor ne keder . Belki başa gelenin sıkıntısı bıçakla kesilir gibi kesilmiyor ama gönülde öyle bir lezzet kalıyor ki . . .

Herkes adına konuşmak haddime değil , ben sadece beni bilirim . Bilirim ki O 'ndan uzaklığımdandır kalbimdeki hüzün , sebepler aleminde başka şeylere bağlı gibi gözükse de . Bilirim ki O 'nu andığımda , O 'na anlattığımda ama bunu içten yaptığımda ak pak olacak kararmış kalbim . Sadece bedenim değil , ruhum da secdeye vardığında teselli bulacak gönlüm . Masivadan uzaklaşıp hakikata yöneldiğimde - ki bunu başarma ihtimalim var mıdır , bilmem - içimdeki boşluk , anlamsızlık gibi duygular terkedecek teker teker beni . Tıpkı Yavuz Sultan Selim'in dediği gibi :

                     Ref 'edince masivayı nur-ı Hakk eyler zuhur
                     Maksad ancak kalbe böyle incila vermektedir

12 yorum:

  1. Kalp iklimi olaylardan bağımsızmış..Huzur mutluluktan farklıymış.İnsana verilen sıkıntı sadece yaklaşmaya kapı olsun diyeymiş..İnsanın okuyacağı ve okuyunca hayatını değiştirecek en önemli kitap kendiymiş.Yaşadıkça ve düşündükçe neler hissediyor insan değil mi özlem....

    YanıtlaSil
  2. İnsanın kalbi neyse geçmişte hatırladıkları da odur diye düşünürüm.Böyle kalpler her zaman iyiliği süzüp içinde bırakır.
    Geriye de dönüp bakınca kalpten bunlar yayılır.
    Artık maddiyatla gelenlerin pek tat vermediği çoğu zaman aşikardır.Maneviyat doyunca ruhun da huzurla dolar.Uzaklaşınca işte öyle kalpler de rahatsız olur.
    Laf çok döndü dolaştı ama demem o ki ruhu doyurmak gerek.
    O kalpte O'nun aşkı varsa özlem duyar.O özlemi doyurmak gerek.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. çok doğru söylemişsin. hep o kapıya dönük olsa yüzümüz, dünyada tatmin aramayız aslında... bu güzel yazı için teşekkürler... düşündürdü. senin kendinden bahsediş tarzını ve bu içten yazılarını çok seviyorum.

    YanıtlaSil
  4. İnsanın içini okşayan ve hesaplaş bakalım dedirten. Çok hoş.

    YanıtlaSil
  5. deliler gibi istemek,hayal etmek.ulaşınca eee noldu şimdi demek.bu duyguyu biliyorum.

    YanıtlaSil
  6. nghnca,daha yazılacak çok şey vardı bu konuda aklımda ama çok uzatmayayım istedim sözü.Tam ifade edebildim mi aklımdan geçenleri ondan bile emin değilim..

    YanıtlaSil
  7. Yıldız,ne güzel özetlemişsin.

    YanıtlaSil
  8. Hilal,beni çoğu zaman böyle düşündürten,bunları yazabilmeme vesile olan senin yazdıkların desem...

    YanıtlaSil
  9. Ebru,o düşünüp hesaplaşma işini sürekli erteleyen,sonra da unutup hayatın akışına dalıp giden birine bu sözleri söylemene ne demeli.Ağlamalı mı,gülmeli mi :)

    YanıtlaSil
  10. Sitare,evet evet,az kelime çok anlam :)

    YanıtlaSil


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails