Babamın göz problemleri ne yazık ki hala devam ediyor. Bir kaç gün önce gözüne enjeksiyon yaptıracaktı, beraber gittik hastaneye. Doktorun ameliyatları uzadı, sıranın babama gelmesi için nerdeyse tüm gün beklemek zorunda kaldık. O kadar saatler boyunca ben sıkılırım, beklemekten yorulurum diye babam kendi halini unuttu, beni oyalayacak şeyler bulmaya uğraştı durdu. Diliyle de teşekkür etti ama hali her an teşekkür ediyor gibiydi. Ezildim, üzüldüm... Anne, baba olmak ne acayip bir şey dedim. Yıllar yıllar boyu sen evladın için ne sıkıntılar, ne uykusuzluklar, ne üzüntüler çekersin, üstelik bu son derece tabii olur. Ama gün gelir evladın senin için ufacık bir sıkıntıya girdiğinde minnet duygularıyla dolar, memnuniyetini nasıl göstereceğini bilemezsin. İşin ilginci evladın da o demde kendi evladından gelen sıkıntılara gık demeden, seve seve katlanmaktadır.
Babamdan bahsedince bir anım geldi aklıma. Zaman zaman hatırlayıp içimin ezildiği bir anı. Ortaokul çağlarındaydım, sınıfta yılbaşı çekilişi yapmıştık, bir erkek öğrenci çıkmıştı bana da. Hediye olarak bir kravat iğnesi almıştım, büyük ihtimalle bir tuhafiyeciden. Pek matah bir şey değildi yani. Eve getirip aldığım hediyeyi göstermiştim bizimkilere. Babam "Ne güzelmiş, bana ver de ben takayım, sen arkadaşına başka hediye al." demişti. Niye öyle demişti bilmem, kravat iğnesi kullanmazdı hiç. Belki de laf olsun diye söylemişti, öylesine. Bense ergenliğin en gıcık ses tonu ve haliyle hiç de vermeyeceğimi söylemiştim. Sanki babamın gülümsemesi birden buruklaşıvermişti suratında. Ya da öyle olmamıştı da yıllar içinde o anı kendime kızarak hatırladığım her seferinde öyle olmuş olabileceğini hayal ederek ben otutturmuştum babamın yüzüne o burukluğu. Bilmiyorum artık. Sonuçta vermemiştim kravat iğnesini babama, versem büyük ihtimalle almayacaktı zaten. Ama vermemiştim işte. Utandım sonra kendimden. Hala da utanırım. Yıllar sonra babama bir kravat iğnesi hediye etmeyi düşündüm ama babam hala kravat iğnesi kullanmıyordu. Onun yerine gömlek alıp durdum her hediye verme zamanı. Kravat iğnesi sözcüğü ise hala kalbimin bir kenarına batar durur.
Özlemciğim resme bakınca daldım gittim eski günlere. Her sey ne kadar yakın geldi,eniştemin o zamanki hali ,Onur,sen...sanki daha dünmüş gibi..o arkadaki cocuk bile sahici duruyor iste...ozlemisim sizleri:))bu arada eniştemin sabrına hayran kaldım-yazın da öyleydi,maşallah-hiç şikayet ettigini duymadım.Rabbim insallah şifa da verir.
YanıtlaSilArkadaki çocuk??
Silgelen internete sevinen ben,bu hikayede buruldum sanırım. Severim ya eniştemi ondan sanırım ya da babama yaptığım hatalar benim de gözümün önünden geçiverdi... Allah mutlu,sağlıklı günler eylesin şimdi size,bize, herkese hep beraberce,kırmadan kırılmadan :)
YanıtlaSilAmin canım :)
SilAh özlemciğim ya hem baba hem içinde bir yara ile. Çok fena oldum:(
YanıtlaSilAcil şifalar dilerim canım
Sağol Ebrucum, öperim :)
SilBu arada Özlemciğim sayfamda takip ettiklerim altına güncellendikçe görünsün diye defalarca sayfanın linkini ekledim ama olmuyor ? Neden ki
YanıtlaSilBilmiyoruum ki, başka bir çok blogda güncellendiğini görüyorum ben. Bir bakayım, sorun neymiş acaba? Bulursam yazarım sana.
SilTamamdır daha evvelden de denedim acaba bir sayı sınırı filan mı var anlamadım ki? ben de bakayım tekrar
YanıtlaSilTamam canım :)
Sil