15 Mart 2013 Cuma

Ah canııım, sen daha ölmemiş miydin?


Bir "çiçeköldürenus" olma konusundaki parlak kariyerime bu begonyayı da ekleme konusunda kesin kararlıydım aslında. Geçen seneki anneler gününde Bülent'in aldığı, çiçekçiden gelmiş haliyle gayet şen şakrak olan bu garibim benim hünerli(!) ellerimde günden güne eriyip, sonunda kendinden öncekiler gibi kökleriyle sökülüp çöp kutusuna gideceği günleri sabırla bekliyordu. Tabii henüz can çekişirken bu çöpe gönderme olayını gerçekleştirmeyecek kadar temiz kalpli biriyim ben de. Hatta kendisini artık hiç de şen şakrak görünmediği için evin en soğuk köşesine atmış olsam bile suyunu vermeyi ihmal ettiğimi kimse iddia edemez. Tamam bazen ben su vermeyi akıl edebildiğimde çölde serap görmeye başlamış bir halde buluyordum onu ama sonuçta veriyordum, yalan yok. 

İşte böyle günler geçip giderken, bir de baktım ne göreyim. Bizim begonya hanım baharın verdiğini zannettiğim yaşama sevinciyle hayata sımsıkı tutunmuş, yaprakları canlanmış, tomurcuklar patlatmış. Helal olsun dedim kendisine. Bana rağmen bunu başardın, helal olsun.


Bu hikayenin ana fikri:

"Zoru başarırız, imkansız biraz zaman alır.

veya 

"Öldürmeyen Allah öldürmüyor.

veya 

"Can çıkmayınca huy çıkmaz.

Yok ya, bu sonuncusu olmadı galiba ;)

6 yorum:

  1. Yaşasınnn, çok sevindim begonyaya, bahar kucaklasın onu da bizi de :)

    YanıtlaSil
  2. Nische'nin bir sözü: 'Öldürmeyen şey, seni güçlendirir'

    YanıtlaSil
  3. "çıkmadık candan umut kesilmez" :)

    YanıtlaSil
  4. Polat Alemdar der ki:"Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm? Ben senin icin yasamayı göze almisim."

    YanıtlaSil
  5. Vay vay, bu işin sonu nereye varacak merak ediyorum :))

    YanıtlaSil


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails