6 Ağustos 2013 Salı

Sudan yeni çıkmış bir balık, balığın üstünde bir kedi . . .


Oğluş,
kocaman adam oldun sen be, hey maşallah.
3. sınıfa geçtin, şaka gibi...
Hayır hayır söylemek istemiyorum, "daha doğduğun gün, okula başladığın gün dün gibi" şeklinde klişe cümleler kurmak istemiyorum ama kaçarı yok, öyleyse öyledir yani.

Kocaman oldun falan diyorum ama aslında hala tam bir "oyun çocuğu"sun sen veya son zamanların moda tabiriyle söyleyeyim, oyun çocuğunun dibisin.
Okullar açıkken de öyleydin de, şimdi tatilde bahçeden beri getiremiyoruz seni.
Okullar açıkken haftada bir kaç pantolon dizi parçalıyordun, yazın pantolon da yok, dizlerin, dirseklerin yaralar içinde.
Tam bir çocuk gibi!

Tabii bütün saatlerini aşağıda çocuklarla geçirince kendine onlarla bambaşka bir dünya kurdun.
Sadece oyun değil, sohbetleriniz, planlarınız, kendinize has muhabbetleriniz falan filan.
Limonata sattınız mesela apartmanın önünde, güneşin altında.
Tüm parmaklarınız bardakların, limonataların içinde...
Yine de epey satış yaptınız ama. 
Haydi bizim apartmandan olanların o limonatayı niye aldığını anladım da yoldan geçen bir adamcağızın niye aldığını hiç anlamadım.
Ben yukardan bakıyordum size, biri gelip limonatanızdan satın alınca en az sizin kadar ben de seviniyordum. Ne naif insanlar var diyordum. O naif insanlar limonatayı alıp sizden biraz uzaklaşınca bir kenara döküyorlardı doğal olarak. Zaten bunun için naiflerdi.
Bunu da büyüyüp buraları okuduğunda öğrenmenin bir sakıncası olmaz sanırım ;)

Apartmanın çocuklarının sana kötü tesirleri de olmuyor değil tabii.
Küfürler öğreniyorsun onlardan, garip garip şeyler anlatıyorlar 1-2 yaş büyükçe olanları sizlere, yok cinmiş, yok deccalmiş, yok vampirmiş.
Kaç kere ağlaya ağlaya geldin yukarıya "ben korkuyorum" diye.
Yine de onlarla oynamaktan vazgeçemedin ama.

Senle ilgili oyundan, arkadaştan başka da anlatacak pek bir şey yok sanırım bebişim. Yine yemeyi çok sevmiyorsun, yine uyumayı hiç sevmiyorsun, yine uyurken illa benden kitap dinlemek istiyorsun, farklı olarak artık uyurken saçlarını okşamamı talep ediyorsun. Ha bir de, yazdan beri kendi banyonu kendin yapıyorsun. Ve yine her zamanki gibi banyoya gir demekle girmiyor, çık demekle çıkmıyorsun :)

Sadece senin için değil, benim için de hiç değişmeyen şeyler var hayatta. Yaz boyu, hep bir arada olmaktan sanırım, zaman zaman hırlaştığımız olsa da ben yine her zamanki gibi seni çok çok seviyorum.
Meleğim, mis kokulum, güzel bebeğim benim.

Bu arada fotoğraftaki ikinci muhteşem şahsiyetle ilgili post azzzz sonra. Sadece küçük bir ipucu verebilirim, ismi Pıtırcık!

1 yorum:

  1. Ama o limonatadan ben de almak istiyorum :) Çocuk kalbiyle tatlandırılmış daha tatlısını buralarda bulamam ki :))

    YanıtlaSil


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails