İyi bir dinleyici olduğumu düşünürüm genelde.Belki ta çocukken okuduğum Carnegie kitaplarının beynime işlemesiyle sohbet konusunu genelde karşımdaki üzerinde tutmayı tercih ederim.Ne der Carnegie Efendi; "Herkes kendisinden bahsetmeye bayılır,buna izin ver."Tabii günlük hayatın lay lay lom konularında bol bol gevezelik ederim ama iş ciddi mevzulara,dertlerime,tasalarıma geldiğinde pek bir ketumumdur.Kendimi buna zorlamıyorum ama anlatamıyorum.Çok yakınımda ve benim için gerçekten üzüleceğini bildiğim insanları üzmek istemiyorum.Anlattıklarımı arkalarını döndüklerinde unutacak kadar uzak olduklarımı hiç listeye almıyorum zaten.Buraya da yazıp,ağlama duvarı haline getimek istemiyorum.Sadece Allah'a anlatıyorum.Zaten her sıkıntımı giderebilecek bir tek O değil mi?
Bir arkadaşım var,en ciddi,en mahrem meselelerini bile içinde tutmayıp dakikasında paylaşan.Bazen daha mı iyi yapıyor acaba diye düşünmüyor değilim.En şen kahkahalar da o arkadaştan yükseliyor çünkü her zaman.
Ben böyle kendimi tahlil ededururken,dün arkadaşlarla sohbet esnasında nasıl oldu,nasıl aşka geldim bilmem son günlerde canımı çok sıkan ailevi bir meseleyi pat diye anlatmaya başladım.Her ne kadar konu benimle alakalı değilse de,gayet özel bir konuydu ve daha anlatırken kendime şaşırdım.Çünkü anlatmak iyi geliyordu.10 gündür sürekli kalbimin bir tarafını sıkıştırıp duran boğucu his sanki uçup gitmeye başladı.Tabii mevzu çözülmedi ama kalbim biraz gevşedi.Tabii bir deneyimle değişecek değilim,ben yine aynı benim.Ancak şunca yıldan sonra hemcinslerimi anladım ki boşa değilmiş uzun uzun dertleşmeyi sevmeleri.Arada bir iyi gider gibi.
deli misin çok iyi gider hem de karşındaki seni anlayabileceğini bildiğin biriyse hele ...
YanıtlaSiluzun zaman uzun otobüs yolculukları yaptım o yolculuklarda yanımdaki mutlaka birşeyler anlatırdı birdaha görmeyeceğini bilmenin rahatlığından mıdır bilemem
ama ne aşk hikayeleri ne aile meseleleri dinledim
ama en güzeli can bir ya da birkaç arkadaş yanında ya da "alo" kadar uzakta : )
"Sadece Allah'a anlatıyorum.Zaten her sıkıntımı giderebilecek bir tek O değil mi?" çok güzel demişsin ama haşa şikayet olarak değil de paylaşmak babında (ki ordaki ince ayarı kaçırmaktan korkarım ben ama) birilerine anlatmaya ihtiyaç duyuyor insan. insan sosyal bir varlıktır klişesi boşuna değil..
YanıtlaSilCanım arkadaşım inşallah sıkıntıların da yakın zamanda geçer, feraha çıkarsın. sevgiler.
Arada bir,belki gereken sıklıkla bilmiyorum ben de ama...kalbi gevşetmek gerek;)çok öpüyorum anacığıyla kuzusunu...
YanıtlaSilMineciğim,biraz delilik var hakkaten bende.Kendimi sıkıp duruyorum işte.
YanıtlaSilYolculukta yolu setretmeye,kendimle başbaşa kalmaya bayılırım ben.O yüzden o dediğin tiplere öyle bir fırsat vermedim hiç bir zaman.Ama biliyorum,en ufak bir tavizde ininceye kadar anlatacak lafı olanların sayısı çok.
Deli anne,ihtiyaç olduğu muhakkak.Ama anlatınca ne havada kalsın ne de karşımdaki üzülsün istiyorum.Yazdıklarımı okuyunca çok derdim var gibi olmuş değil mi?Yok aslında çok şükür.Bahsettiğim konu da benle değil kardeşimle alakalı.İşin ilginci kardeşim benim kadar üzülmüyor :)
YanıtlaSilPrettyciğim merhaba!!Özledim seni yahu.Bebekle yazmaya pek fırsat bulamıyorsun değil mi?Burada anlatma sıklığından çok anlatacak doğru kişiyi bulmak en önemlisi galiba.Neyse öyle böyle yaşayıp gidiyoruz işte.Ben de sizi öpüyorum:)
YanıtlaSil