2 Nisan 2011 Cumartesi

O kadar sevdim ki hayalini


Gerçek hayallerden bahsetmek istiyorum.(Gerçek hayal nasıl bir şeyse?) Margot'un yazısından sonra düşünmeye başladığım hayalimden.Aslında ne istiyorum?Yaptığım işi seviyor muyum?Yoksa sadece para kazanmak için mi bu işi yapıyorum?Hangi iş beni mutlu eder?Tatmin eder?Böyle bir düşünce biçimine beynimi hiç zorlamadığımdan,karşıma ne çıktıysa kısmet deyip kabullendiğimden,aslında ne istediğimi düşünürken bayağı bir zorlandım.

Evet,ben öğretmenim.Ama aslında öğretmen olmak istemiyordum.Mesleğim ne karakterime uygun ne hayallerime.Tamamen bir tercih hatasıyla edindiğim bir meslek sadece.(Bu tercih hatası meselesi çok uzun,başka bir yazıda anlatılmak üzere kapatıyorum o kısmı)Türkiye'nin şu şartlarında bir işim olduğu için şükretmem gerek ve şükrediyorum tabii ama nihayetinde severek yapmıyorum bu işi.

Şu anda öğretmenliği bırakıp istediğin işi yap diyen bir sihirli peri çıksa karşıma ona derdim ki bir kitapçı olmak istiyorum.Evet,evet,en çok istediğim şey bir kitapçı dükkanımın olması.Hatta bugün oturdum oranın nasıl bir yer olacağının uzun uzun hayalini kurdum.Şehrin merkezindeki eski ama seçkin mahallede,yine eskiden kalma evlerin çoğunun cafelere,şirin restoranlara dönüştürüldüğü sokakta yine o evlerden biri olmalı benim kitapçım.Müstakil,bahçeli,tek katlı bir evde.Sıcacık,sevimli bir hali olmalı.Sarı ampüller takıp  aydınlatmalıyım her bir köşeyi.Kırtasiye işi falan kesinlikle olmamalı.Sadece kitap.Bir de muhakkak kedi,hatta kediler!Kedilerle kitaplar kadar uyumlu bir ikili olamaz sanırım.Bahçesi çiçeklerle dolu olmalı.Küçük taşlarla döşeli bir giriş yolu . . İçerde şık,samimi koltuklar olmalı,gelenlerin kitapları rahat rahat inceleyebilmeleri için.Çay,kahve hatta sıcak çikolata ikram etmeliyim onlara.Çocuklara masal okuma saati olmalı her gün öğleden sonra.Tıpkı You've got mail'de Meg Ryan'ın yaptığı gibi.



Daha ne detaylarıyla uğraştım bugün.Hepsini yazsam sayfalar sürer.Üstelik hayalimdeki gibi bir kitapçı dükkanının fotoğrafını internette aradım taradım,bir türlü bulamadım.Belki de dünyadaki küçük ama en sevimli kitapçı benimki olur.

Bir gün gerçekleşir mi acaba?Öyle zor ki.Bu iş için bolca sermaye lazım ki o bende hiç yok.Esnaflık ruhu lazım ki o bende var mı yok mu hiç bir fikrim yok.(Severek yapacağız dedik ama işimiz olacak bu nihayetinde,batmamak gerek değil mi?)Nasıl başlanır,nasıl yapılır hiç mi hiç bilmiyorum ama hayalini kuruyorum işte.Hem de çok sevdim ben bu hayali.Çok istersem belki olur ama değil mi?



10 yorum:

  1. umarım hayalin birgün gerçek olur .
    sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir hayal inşallah bir gün gerçekleştirebilirsin canım.Zamanın ne getireceği belli olmaz:)

    YanıtlaSil
  3. Hayalin sım sıcak ama vadesi var galiba...Okurken aklıma Kadıköy geldi, Kadıköy'ün ara sokaklarında ( Bahariye ye yakın ) bir dükkan geldi gözümün önüne , hemen gelip kitap almak istedim hatta, belki bir gün olur.Bende kitaplarımı senden alırım

    YanıtlaSil
  4. olur bir gün neden olmasın.
    eşim yayın işinde ve hep konuşuruz biz de çayını içebileceğin hatta gidip kendin aldığın minik bir kitapçı ister o da ama biliyor ki batar:)
    Ama hayali en güzel işlerden biri sanırım.

    YanıtlaSil
  5. çocuklara ders çalıştırıyorum tavsiye ederim diyeceğim ama zaten öğretmensin
    çocuğum olmadığı için bir süredir hayatıma sadece istediklerimi alıyorum
    biraz daha sağlık olsa hiç de fena olmazdı ama bugünümüze de şükrediyorum hep

    YanıtlaSil
  6. Sezobigo,umarım canım.Umarım herkesin hayalleri gerçek olur.

    YanıtlaSil
  7. İkiz annesi,evrene mesaj gönderiyorlar falan ya.Onlara inansam,durmaz bol bol mesaj gönderirdim,hemen oluverirdi.Şaka bir yana,istemenin bir zararı olmaz nasıl olsa,belki bir gün dualarım kabul olur.

    YanıtlaSil
  8. İlknurcuğum hem de ne vade.Ah canım benim,ilk müşteri hazır diye sevineceğim ama ben İstanbul'da değilim ne yazık ki :(

    YanıtlaSil
  9. Ebru,haklısın.Olma ihtimali öyle az ki,ama hayali en güzel işlerden biri.Aman olur mu olmaz mı diye düşünmemeli aslında.Bir hayalinin olması bile güzel insanın (bu kitapçı işine kadar benim yoktu mesela)

    YanıtlaSil
  10. Mineciğim,ne güzel demişsin.Şükür en önemlisi,bir de sağlık tabii.Gerisi hep istek listesinin arka sıralarında kalıyor.

    YanıtlaSil


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails