Bir kaç gün önce,okul çıkışı Deniz kuzenini de getirmişti eve.Kapıdan girer girmez büyük bir heyecanla bilgisayarın başına kurulup oyuna başladılar.Kendilerinden geçercesine,kahkahalarla oynuyorlar.Deniz için oyun zaten hayatın gayesidir,böyle kafa dengi arkadaşla oynarken de iyice mest olur.Oyun mutluluğunun sarhoşluğuyla,dünyayı gözü görmez,söyleneni bile duymaz o anlarda.
Ben de okuldan gelmişim,hasta gibiyim zaten,burnum fırk fırk,kolumu kımıldatacak dermanım yok.Hazır Deniz'in de bana ihtiyacı yokken biraz dinleneyim diye yatağa kıvrılıverdim.Battaniyeyi de kafama kadar çektim.Bir yandan titreyen kemiklerimi ısıtmaya çalışıyorum,bir yandan da fırklamaya devam ediyorum.
Az sonra baktım,Deniz bilgisayardan kalkmış,yanıma gelmiş.Şefkatle battaniyeyi açtı,endişe ve merhamet dolu bir sesle sordu : "Anneciğim,ne oldu sana,yoksa ağlıyor musun?"
Var ya,bir cümleyle insan eriyebilir miymiş?Ben eridim gittim.O kadar coşkuyla oynadığı oyunun arasında burun çekişlerimi duyması,oyunu bırakıp -ki Deniz'in oyunu bırakması görülmüş şey değil daha önce- yanıma gelmesi,sesindeki tını,gözlerindeki ihtimam...Anında iyileştim biliyor musunuz?
Aşk bu aşk:)
YanıtlaSilGeçmiş olsunnn canım ..
YanıtlaSilAna gibi yar olmaz diye boşuna dememişler ...
Denizin annesine olan tutkusu bu olsa gerek...
Bence de aşk, aşkın annelik hali :))
YanıtlaSiliyileştiğine eminim.
YanıtlaSilbu kelimelerden sonra hangi anne hala hasta hissederki kendini.
ilaç gibiler bu ufaklıklar...
:)))) ana oğul, harikasınız :)))
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun..
YanıtlaSilEn büyük sevgi bu işte:)Allah ayırmasın sizi.Amin..
yok böyle bir şey, Allahım ne şanslı kullarız biz anneler:))
YanıtlaSilMüminem,kesinlikle :)
YanıtlaSilİlknurcum,sağol bitanem.Umarım o tutku hep devam eder.Ergenlik zamanları gelecek,her şey tersine dönecek diye şimdiden korkuyorum,ne yalan söylemeli..
Özlem,ne güzel ifade etmişsin :)
Karışık-pizza,çok haklısın :)
YanıtlaSilSibel,:))
Krnc,sağol canım,amin amin :)
Büşra,Allah olmayıp da isteyenlere de nasip etsin.Tarifi olmaz bir nimet çünkü,değil mi?