Şimdi bu kadar lafı niye ettiğime gelelim.Bugün okulda emekliliği yaklaşmış iki öğretmen saçlarındaki aklardan,boya zamanlarından falan bahsederlerken bana dönüp,"aa ne güzel,senin saçında hiç beyaz yok" dediler.Yuh dedim(içimden),daha yaşım kaç,başım kaç,niye beyazlasın ki saçlarım,beni kendinize akran sandınız herhalde.Okuldan eve giderken de orta yaşlı,başörtülü bir kadıncağız beni durdurup,"ablacığım saatin var mı?" demesin mi.Allah Allah,ne ablası kadın,ben sana teyze desem uyar da,sen beni nasıl gördün ki abla diyorsun.Bu kadar mı çöktüm yoksa,iyice yaşlı gösteriyorum da haberim mi yok.Tamam,sömestrede bir kaç kilo aldım,soğuktan buz tutmamak için dolapta kalın bulduğum herşeyi sırtıma geçirdiğimden tarz marz da kalmadı ama bu kadar da değil.İşte birinci paragrafı okuyan ve beni tanıyanlar,eğer durumum gerçekten içler acısıysa iş işten geçmeden bana hemen bildirin,bir hal çaresine bakayım.Söylemeyince iyi dost olunmuyor bilesiniz.
Kabul ediyorum,bugünlerde alınganlığım üstümde.Okuldakiler sadece beni konuya dahil etmek amaçlı öyle rastgele bir laf etmiş olabilirler.Sokaktaki kadın da yakın bir hitap olarak (hani çocuğumuza anneciğim deriz ya,öyle) o ifadeyi kullanmış olabilir.Ama ben her ihtimale karşı bugünden itibaren bildiğim tüm bakımlara başlıyorum,gece kremi,gündüz kremi,maske,peeling,artık ne varsa hepsi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder