Uzun bir zaman bestseller okumaya direndim.Bir kitabın sadece heyecanlı,sürükleyici olması o kitabı okumam için yeterli şart değil,edebi tadı da almalıyım,kelimeler dilime lezzet vermeli.Yoksa okumayla ne işim var,gider televizyonda yerli dizi izlerim.Aksiyonsa aksiyon,meraksa merak,hepsi onlarda da var.Bu sebeplerden hiç bir zaman çoksatan bir kitabı satın almadım
Ancak zaman zaman istediğim gibi kitaplar bulamadığım dönemlerde elim boş kalmasın diye arkadaşların,teyzemin kitaplığını eşelerken Da Vinci Şifresiyle karşılaştım.Hiç yoktan iyidir diyerek okuduğumda niye çok sattığını anladım.Elimden bırakamadım,onunla uyudum onunla uyandım.
Yine de bu çekici güce yenilmeyecek,edebi zevkimi bozmayacaktım,kararlıydım.Ama teyzemde Melekler ve Şeytanları görünce dayanamadım,başladım.Nasıl kitap bu böyle Allah'ım!Her an her dakika onu okumaktan başka şey düşünemez oldum.Kocaman kitap iki günde nasıl bitti anlamadım.
Evdekiler uyumadan okuyabildiğim kadar okuyayım diye bir çaba bende.Ortalık ıssızken okuyamıyorum,çünkü korkuyorum.Kitap Vatikan'da,kiliselerde geçiyor ve tabii ki gayet korkunç şeyler de yaşanıyor.Kitabı kapatıp yatağa girdiğimde gözümün önünde sürekli onlar.
Zaten ben Vatikan'da dolaşırken de çok huzursuz olmuştum.Her taraf heykeller,mezarlar,lahitler.Kafanı ne tarafa çevirsen ürkütücü görüntüler.Bilmem Roma'dan,Vatikan'dan böyle bahseden başka biri daha var mıdır ama bendeki korkaklık o sanat eserlerinin güzelliklerine baskın çıkmıştı.St. Pietro'da kısa bir turdan sonra hemen dışarı atmıştım kendimi.Daha alt katlara,kenarlara,kuytulara gidip mezar geziyordu insanlar,ıyy!!Şimdi kimse bana sanattan anlamıyor demesin,ben çocukluğumdan beri ölü,ruh,cin gibi konulardan müthiş korkarım,elimde değil ne yapayım.:)
Velhasıl,çok satan olabilir ama güzel kitap yazmış Dan Brown.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder