23 Nisan 2013 Salı

Yıl 1986 . . . Günlerden 23 Nisan


Bir şeyler yazmayı düşünmüyordum bugün. Ta ki çekmecedeki eski fotoğraf albümlerine bakarken(Eskiden fotoğraflar çekmecelerde, albümlere tek tek yerleştirilerek saklanır, bir kaç senede bir akla eser açılır, anılar yad edilir, ardından bir kaç yıllığına unutulmak üzere tekrar o çekmecelerdeki yerlerini alırlardı. Hey gidi günler!) Ne uzun parantez oldu bu böyle. Ana cümleden uzun. Üstelik moral bozucu, resmen yaşlandığıma bir delil olabilir kurduğum son cümle. Zaten geçen de marketteki kasiyer kız bana abla dedi, nasıl sinir oldum anlatamam. Nerden senin ablan oluyorum diye işi kıza çıkışmaya kadar vardırmamak için kendimi zor tuttum. Öyle yapsam gerçekten bir abla hatta bir teyze olduğuma kendim de inanabilirdim çünkü.

Off ne anlatacaktım nereye vardım. Diyordum ki eski albümlere bakarken gözüme bu fotoğraf çarpınca yazayım be dedim, koyayım bu fotoğrafı da bloguma. 1986'nın 23 Nisan'ında bir köylü kızı olduğumu tüm dünya aleme ilan edeyim. Tüm dünya alem de dört gözle benden böyle çarpıcı bir anı beklerken üstelik :)

1986 'da kaçıncı sınıftaydım acaba ben? Hmm, benim işler biraz karışık. 5,5 yaşında okula başlamışım, 1. sınıfı atlamışım, hım hım hım, evet sanırım dördüncü sınıfta oluyorum. Niye hesaplıyorum bunları? Deniz'in başına böyle şeylerin gelmesi için daha ne kadar var acaba, onu bulmaya çalışıyorum. Çünkü 2. sınıfta henüz sınıfı bayraklarla, balonlarla süslemekten başka bir numaraları yok. 3., 4. sınıfta falan mı yapılıyor acaba bu işler? Belki de artık yapılmıyordur. Bilmiyorum. Olabilir. Aradan çok uzun yıllar geçti çünkü. O köylü kızına artık abla denecek kadar uzun yıllar.

Fotoğrafa göre 86'nın 23 Nisan'ı gayet günlük güneşlikmiş. Halbuki benim hatırımda çocukluğumun 23 Nisan'ları hep yağmurlu kalmış. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk ve Soğuktan Tir Tir Titreme Bayramı.

Böyle gevşek gevşek yazdığıma bakma, nicedir çok doluyum aslında. Üstüne üstlük bugünlerde Kurtuluş Savaşı'yla alakalı bir kitap okuyorum ki, içimdeki duygular fazlasıyla galeyana gelmiş durumda. Bir ara oturup yazmak istiyorum içimdeki isyanı, her türlü fedakarlıkla yeniden diriltilen bu vatanın şimdi göz göz göre elimizden akıp gitmesine büyük bir saflıkla, umursamazlıkla, cahillikle boyun eğişimize olan isyanımı. Neyse yazdıkça moralim bozuluyor, o yüzden şimdilik bu kadar olsun.

23 Nisan'ın gerçek anlamının bilincinde olabilmek dileğiyle...


8 yorum:

  1. Mutlu bayramlar;)Bu arada fotoğrafın çok şirin..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukluk fotoğraflarımın çoğunda verilen "çekiyorum, gülümse" komutuna uyacağım derken feci bir yapay sırıtışla çıkmışımdır ama nasıl olmuşsa bunda bayağı doğal gülmüşüm. Öbürlerini görsen hiç de şirin demezdin yani :)

      Sil
  2. ayni olayi yasayip bugn yaz yazmistim ben de :)

    YanıtlaSil
  3. Eskiden daha bir coşkuyla kutlanıyordu sanki okullarda...
    Ya da çok son derece Atatürkçü bir okulda okuduğum için mi bana öyle geliyordu bilmiyorum...

    Şimdi cılız cılız kutlanıyor okullarda ama tepedekiler susturdukça sanki halk kendi arasında daha da coşkuyla kutluyor milli bayramlarımızı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım öyledir Düş Kızı, bana kraldan daha çok kralcı bir toplumuz gibi geliyor ne yazık ki :(

      Sil
  4. Çok şeker görünüyorsun, yine aynı coşkuyla kutlansın bayramlarımız.

    Sevgiler
    :)

    YanıtlaSil


LinkWithin

Related Posts with Thumbnails